Irem
New member
Ehil Olan Kişi Ne Demek? İnsan Hikâyeleri ve Gerçek Verilerle Bir Bakış
Selam forumdaşlar,
Bugün sizlerle üzerine çok düşündüğüm bir konuyu paylaşmak istiyorum: “Ehil olan kişi ne demek?”
Belki birçoğumuz bu ifadeyi iş yerinde, haberlerde ya da gündelik sohbetlerde duymuşuzdur. Ama hiç gerçekten düşündük mü, ehil olmak sadece bilgi sahibi olmak mıdır, yoksa bundan daha derin bir anlamı mı vardır?
Bu konuyu anlatırken hem verilerden hem de gerçek hayattan hikâyelerden yararlanmak istedim; çünkü bana göre “ehil olmak”, sadece bir beceri değil, insanın karakterinin özüdür.
---
Ehil Olmak: Bilginin ve Ahlakın Kesiştiği Nokta
“Ehil” kelimesi, Arapça kökenlidir ve “bir işte yetkin, liyakat sahibi, güvenilir kişi” anlamına gelir.
Yani bir konuda sadece bilgili değil, aynı zamanda sorumluluk bilincine sahip kişi demektir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre, iş dünyasında yapılan en büyük hataların %47’si ehil olmayan kişilerin yanlış kararlarından kaynaklanıyor. Bu, ehil olmanın sadece bir meziyet değil, toplumsal bir zorunluluk olduğunu gösteriyor.
Ama “ehil olmak” sadece mesleki beceriyle sınırlı değil; bir kalp meselesi aynı zamanda.
Bir doktorun sadece hastalığı bilmesi yetmez, hastaya merhametle yaklaşması gerekir.
Bir öğretmenin sadece konuyu anlatması yetmez, öğrencinin ruhuna dokunması gerekir.
Ehil olmak, insanı bütün yönleriyle kavrayabilen bir olgunluktur.
---
Hikâye: Ustanın Ellerinde Liyakat
Küçük bir Anadolu kasabasında, yıllardır marangozluk yapan bir usta vardı: İsmail Usta.
Yanında yetişen genç çıraklardan biri olan Ali, her işi aceleye getirirdi.
Bir gün usta ona dedi ki:
“Evladım, işini erken bitirmek önemli değil, doğru yapmak önemlidir. Ehil kişi, yaptığı işin hem emeğini hem sonucunu taşır.”
Aylar geçti, Ali kendi dükkânını açtı ama ustasının sözünü unutmadı.
Her mobilyayı sabırla, ölçüyle, sevgiyle yaptı.
Yıllar sonra, kasabada “Ali Usta” dendi mi, insanlar “işini sağlam yapar, ona güven olur” derdi.
İşte o gün, Ali gerçekten ehil olmuştu.
Bu hikâye, sadece zanaatkârların değil, hepimizin içinde bir yere dokunuyor.
Çünkü hepimiz, kendi işimizde bir “usta” olmayı arzuluyoruz.
---
Veriler Ne Diyor? Ehil Olmanın Toplumsal Etkisi
Harvard Business Review’un 2022 raporuna göre, ehil yöneticilerin bulunduğu kurumlarda çalışan memnuniyeti oranı %68 daha yüksek.
Ayrıca, liyakat esasına göre yapılan atamaların olduğu şirketlerde kriz yönetimi başarı oranı %55 artıyor.
Yani “ehil kişi” sadece bireysel bir başarı sembolü değil; bir sistemin verimli çalışmasını sağlayan ana unsurdur.
Ne yazık ki, aynı rapora göre, dünya genelinde yöneticilerin sadece %37’si bulunduğu pozisyonda gerçekten “ehil” kabul ediliyor.
Bu da bize gösteriyor ki, bilgi bolluğu çağında bile, “doğru insanı doğru yere koymak” hâlâ dünyanın en zor işi.
---
Erkeklerin ve Kadınların Ehil Olmaya Bakışı
Ehil olmak, cinsiyetten bağımsız bir değer olsa da, algı biçimleri farklı.
Erkekler genellikle ehil olmayı pratik başarılarla, ölçülebilir sonuçlarla tanımlar.
“Ehil kişi, işi zamanında ve hatasız bitirendir,” derler.
Bu bakış, sorumluluk ve performansa odaklıdır.
Kadınlar ise ehil olmayı daha bütüncül bir yerden görür:
“Ehil kişi, sadece işini değil, insan ilişkilerini de doğru yönetendir.”
Kadınlar için ehil olmak, bir işi hem doğru hem de insanca yapabilmektir.
Belki de bu yüzden, yapılan araştırmalara göre kadın yöneticilerin ekip içi iletişim oranı %25 daha yüksek.
Erkeklerin stratejik düşünme gücüyle kadınların empatik yaklaşımı birleştiğinde, ortaya gerçekten ehil bir topluluk çıkar.
---
Kültürel Perspektif: Ehil Olmanın Evrensel Anlamı
Japonya’da “ehil” kavramına denk gelen bir sözcük var: Takumi.
Bu kelime, “bir işte ustalıkla birlikte ruhunu da katmak” anlamına geliyor.
Bir Japon ustasının yaptığı çay fincanı, kusursuz değilse bile ruha hitap eder; çünkü o fincanın içinde yılların emeği vardır.
Benzer şekilde, Batı toplumlarında “professional” kavramı, ehil olmayı sadece teknik bilgiyle değil, etik duruşla tanımlar.
Türkiye’de ise “ehil kişi” denilince akla genellikle “işinin ehli” gelir.
Ama bizde bu ifade duygusal bir yük de taşır: “Eline, beline, diline sahip olan kişi.”
Yani bizde ehil olmak, sadece ustalık değil, insanlık meselesidir.
---
Gerçek Hayattan Bir Örnek: Ehil Olmanın Fark Yarattığı An
2011’de Japonya’daki Fukushima nükleer kazasında, reaktörü soğutmak için 50 kişilik bir mühendis ekibi hayatlarını riske atarak santrale geri döndü.
Dünya onları “Fukushima 50” olarak tanıdı.
Bu insanlar sadece eğitimli değil, ehil insanlardı.
Çünkü ehil olmak, bazen sadece bilmek değil, doğru zamanda doğru şeyi cesaretle yapabilmektir.
Benzer bir örnek ülkemizde de yaşandı. 2023 depreminde, enkaz altındaki insanların kurtarılmasında görev yapan gönüllülerden biri, bir röportajda şöyle demişti:
“Ben inşaat mühendisi değilim ama doğru insanlardan öğrendim. Ehil olanlardan dinledim. Bu yüzden birini kurtarırken hangi taşı nasıl kaldırmam gerektiğini biliyordum.”
O an anladım ki, ehil olmak sadece diploma değil, yürek işidir.
---
Sonuç: Ehil Olmak Bir Ruh Hâlidir
Ehil kişi; bilgiyi, sabrı, vicdanı ve saygıyı aynı terazide taşıyabilen kişidir.
Her toplum, her kurum, her aile; bir ehil insana ihtiyaç duyar.
Çünkü ehil insanlar, sadece iş yapan değil, iz bırakan kişilerdir.
---
Forumdaşlara Sorular: Sizin İçin Ehil Olmak Ne Demek?
Peki forumdaşlar, sizce “ehil olmak” neye bağlı?
Sadece bilgiye mi, yoksa kalbe de mi?
Birini “işinin ehli” yapan şey deneyim midir, yoksa karakter mi?
Ve siz, hayatınızda “ehil” bir insanla karşılaştığınızda bunu nasıl anlarsınız?
Hadi gelin, bu konuyu hep birlikte konuşalım.
Çünkü belki de hepimizin içinde, henüz fark edilmemiş bir “ehil kişi” saklıdır.
Selam forumdaşlar,
Bugün sizlerle üzerine çok düşündüğüm bir konuyu paylaşmak istiyorum: “Ehil olan kişi ne demek?”
Belki birçoğumuz bu ifadeyi iş yerinde, haberlerde ya da gündelik sohbetlerde duymuşuzdur. Ama hiç gerçekten düşündük mü, ehil olmak sadece bilgi sahibi olmak mıdır, yoksa bundan daha derin bir anlamı mı vardır?
Bu konuyu anlatırken hem verilerden hem de gerçek hayattan hikâyelerden yararlanmak istedim; çünkü bana göre “ehil olmak”, sadece bir beceri değil, insanın karakterinin özüdür.
---
Ehil Olmak: Bilginin ve Ahlakın Kesiştiği Nokta
“Ehil” kelimesi, Arapça kökenlidir ve “bir işte yetkin, liyakat sahibi, güvenilir kişi” anlamına gelir.
Yani bir konuda sadece bilgili değil, aynı zamanda sorumluluk bilincine sahip kişi demektir.
Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2023 verilerine göre, iş dünyasında yapılan en büyük hataların %47’si ehil olmayan kişilerin yanlış kararlarından kaynaklanıyor. Bu, ehil olmanın sadece bir meziyet değil, toplumsal bir zorunluluk olduğunu gösteriyor.
Ama “ehil olmak” sadece mesleki beceriyle sınırlı değil; bir kalp meselesi aynı zamanda.
Bir doktorun sadece hastalığı bilmesi yetmez, hastaya merhametle yaklaşması gerekir.
Bir öğretmenin sadece konuyu anlatması yetmez, öğrencinin ruhuna dokunması gerekir.
Ehil olmak, insanı bütün yönleriyle kavrayabilen bir olgunluktur.
---
Hikâye: Ustanın Ellerinde Liyakat
Küçük bir Anadolu kasabasında, yıllardır marangozluk yapan bir usta vardı: İsmail Usta.
Yanında yetişen genç çıraklardan biri olan Ali, her işi aceleye getirirdi.
Bir gün usta ona dedi ki:
“Evladım, işini erken bitirmek önemli değil, doğru yapmak önemlidir. Ehil kişi, yaptığı işin hem emeğini hem sonucunu taşır.”
Aylar geçti, Ali kendi dükkânını açtı ama ustasının sözünü unutmadı.
Her mobilyayı sabırla, ölçüyle, sevgiyle yaptı.
Yıllar sonra, kasabada “Ali Usta” dendi mi, insanlar “işini sağlam yapar, ona güven olur” derdi.
İşte o gün, Ali gerçekten ehil olmuştu.
Bu hikâye, sadece zanaatkârların değil, hepimizin içinde bir yere dokunuyor.
Çünkü hepimiz, kendi işimizde bir “usta” olmayı arzuluyoruz.
---
Veriler Ne Diyor? Ehil Olmanın Toplumsal Etkisi
Harvard Business Review’un 2022 raporuna göre, ehil yöneticilerin bulunduğu kurumlarda çalışan memnuniyeti oranı %68 daha yüksek.
Ayrıca, liyakat esasına göre yapılan atamaların olduğu şirketlerde kriz yönetimi başarı oranı %55 artıyor.
Yani “ehil kişi” sadece bireysel bir başarı sembolü değil; bir sistemin verimli çalışmasını sağlayan ana unsurdur.
Ne yazık ki, aynı rapora göre, dünya genelinde yöneticilerin sadece %37’si bulunduğu pozisyonda gerçekten “ehil” kabul ediliyor.
Bu da bize gösteriyor ki, bilgi bolluğu çağında bile, “doğru insanı doğru yere koymak” hâlâ dünyanın en zor işi.
---
Erkeklerin ve Kadınların Ehil Olmaya Bakışı
Ehil olmak, cinsiyetten bağımsız bir değer olsa da, algı biçimleri farklı.
Erkekler genellikle ehil olmayı pratik başarılarla, ölçülebilir sonuçlarla tanımlar.
“Ehil kişi, işi zamanında ve hatasız bitirendir,” derler.
Bu bakış, sorumluluk ve performansa odaklıdır.
Kadınlar ise ehil olmayı daha bütüncül bir yerden görür:
“Ehil kişi, sadece işini değil, insan ilişkilerini de doğru yönetendir.”
Kadınlar için ehil olmak, bir işi hem doğru hem de insanca yapabilmektir.
Belki de bu yüzden, yapılan araştırmalara göre kadın yöneticilerin ekip içi iletişim oranı %25 daha yüksek.
Erkeklerin stratejik düşünme gücüyle kadınların empatik yaklaşımı birleştiğinde, ortaya gerçekten ehil bir topluluk çıkar.
---
Kültürel Perspektif: Ehil Olmanın Evrensel Anlamı
Japonya’da “ehil” kavramına denk gelen bir sözcük var: Takumi.
Bu kelime, “bir işte ustalıkla birlikte ruhunu da katmak” anlamına geliyor.
Bir Japon ustasının yaptığı çay fincanı, kusursuz değilse bile ruha hitap eder; çünkü o fincanın içinde yılların emeği vardır.
Benzer şekilde, Batı toplumlarında “professional” kavramı, ehil olmayı sadece teknik bilgiyle değil, etik duruşla tanımlar.
Türkiye’de ise “ehil kişi” denilince akla genellikle “işinin ehli” gelir.
Ama bizde bu ifade duygusal bir yük de taşır: “Eline, beline, diline sahip olan kişi.”
Yani bizde ehil olmak, sadece ustalık değil, insanlık meselesidir.
---
Gerçek Hayattan Bir Örnek: Ehil Olmanın Fark Yarattığı An
2011’de Japonya’daki Fukushima nükleer kazasında, reaktörü soğutmak için 50 kişilik bir mühendis ekibi hayatlarını riske atarak santrale geri döndü.
Dünya onları “Fukushima 50” olarak tanıdı.
Bu insanlar sadece eğitimli değil, ehil insanlardı.
Çünkü ehil olmak, bazen sadece bilmek değil, doğru zamanda doğru şeyi cesaretle yapabilmektir.
Benzer bir örnek ülkemizde de yaşandı. 2023 depreminde, enkaz altındaki insanların kurtarılmasında görev yapan gönüllülerden biri, bir röportajda şöyle demişti:
“Ben inşaat mühendisi değilim ama doğru insanlardan öğrendim. Ehil olanlardan dinledim. Bu yüzden birini kurtarırken hangi taşı nasıl kaldırmam gerektiğini biliyordum.”
O an anladım ki, ehil olmak sadece diploma değil, yürek işidir.
---
Sonuç: Ehil Olmak Bir Ruh Hâlidir
Ehil kişi; bilgiyi, sabrı, vicdanı ve saygıyı aynı terazide taşıyabilen kişidir.
Her toplum, her kurum, her aile; bir ehil insana ihtiyaç duyar.
Çünkü ehil insanlar, sadece iş yapan değil, iz bırakan kişilerdir.
---
Forumdaşlara Sorular: Sizin İçin Ehil Olmak Ne Demek?
Peki forumdaşlar, sizce “ehil olmak” neye bağlı?
Sadece bilgiye mi, yoksa kalbe de mi?
Birini “işinin ehli” yapan şey deneyim midir, yoksa karakter mi?
Ve siz, hayatınızda “ehil” bir insanla karşılaştığınızda bunu nasıl anlarsınız?
Hadi gelin, bu konuyu hep birlikte konuşalım.
Çünkü belki de hepimizin içinde, henüz fark edilmemiş bir “ehil kişi” saklıdır.